İş ilişkisinin temel unsurlarından birisi de, işgörme ediminin özenli bir şekilde ifa edilmesidir. İşveren bu kapsamda gerekli gördüğü tedbirleri yönetim hakkı kapsamında alabilir.
Bu çerçevede Almanya’da ilginç bir dava yaşanmıştır. Yaklaşık yüz kişinin istihdam edildiği bir yaşlı bakım merkezinde, işveren tarafından çalışma saatleri esnasına özel cep telefonu kullanımı yasaklanmış; bunun üzerine davacı da söz konusu yasağın iptali için dava açmıştır. Açılan dava neticesinde Alman Rheinland-Pfalz Eyalet İş Mahkemesi ;
“Bu kapsamda, iş sözleşmesinden ve böylelikle borçlar ilişkisi içersinde ortaya çıkan durum belirleyici olmaktadır ki, burada davalı işveren de çalışanların ağırlıklı olarak yaşlı bakımından sorunlu olmaktadırlar. Bu doğrultuda, ilgili çalışanların çalışma saatleri içersinde özel cep telefonlarını gerek aktif, gerekse pasif olarak kullanmamaları doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.”
Şeklinde karar vermek suretiyle “işyerinde çalışma süreleri içerisinde özel amaçlı cep telefonu görüşmesi yapılmasının yasaklanabileceği” hükmüne varmıştır.
Kararda dikkati çeken en önemli nokta öncelikle işveren tarafından getirilecek yasaklama konusunda bir işyeri düzenlemesi yapılmış olmasıdır. Söz konusu işyeri düzenlemesinin personel yönetmeliği, talimat vb yollarla yapılmış yazılı bir düzenleme niteliğinde olduğu düşünülmektedir. Ayrıca ilgili yasağın getiriliş nedeni aslında işyerinde yapılan iş ile de doğrudan ilgilidir. Dikkat edilirse, işyeri yaşlılara bakım hizmeti veren bir kuruluştur. İşin niteliği gereği hijyen, gürültü ve işyeri düzenine ilişkin kuralların son derece özenli bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir.
Diğer önemli konu ise, mahkeme kararında bu tür yasakların getirilmesi konusunda işverenin yönetim hakkına dayanan bir takdir hakkının olduğu vurgulanmasıdır. Şu halde mahkeme kararı çerçevesinde işin niteliği gereği, işveren yönetim hakkına dayanarak işin düzenlenmesine ilişkin bir takım yasaklamalar getirebilecektir. Burada asıl olan söz konusu yasaklamaların objektif bir nitelik taşıması ve ilan ve/veya tebliğ yolu ile işçileri sözkonusu yasaklamalar hakkında bilgilendirmektir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de 2007/27583 E, 2008/5294 K. 17.03.2008 tarihinde verdiği kararla yukarıda belirtilen yaklaşımı şu ifadelerle kabul etmiştir: “Acil durumlarda ve işine ilişkin sebepler gibi meşru bir neden yoksa işçinin mesai saatleri içinde özel telefon görüşmesi yapması geçerli fesih nedeni kabul edilebilir. Özel telefon görüşmesi nedeni ile iş sözleşmesinin feshi için bu konudaki yasağın daha önce işçiye bildirilmiş olması veya önceden ihtar verilmesi şarttır.”
Yargıtay kararında da, özel telefon görüşmelerine ilişkin yasağın daha önceden işçiye bildirimi ve söz konusu görüşmenin acil ve işten kaynaklanan meşru bir sebebe dayanamaması aranmaktadır.
Gerek Alman Eyalet Mahkemesi ve gerekse de Yargıtay kararı birlikte ele alındığında, işverenin yönetim hakkına dayanarak işyerinde bir takım düzenlemeler yapabileceği sonucuna varılmıştır. Ancak söz konusu düzenlemelerin işçiye bildirimi şarttır. Aynı zamanda işçinin yasağa aykırı eyleminin haklı ve meşru bir nedeninin olmaması aranmaktadır. Kaldı ki, yapılan işin niteliği de önem arzetmektedir. Burada asıl olan konu önceden konulmuş ve işçiye bildirilmiş işyeri kuralları çerçevesinde işyeri düzeninin sağlanmasıdır. Bu çerçevede de, objektif kurallar getirmek suretiyle işyeri ve iş düzenini bozucu nitelikte olan mesai saatleri içerisinde özel cep telefonu görüşmelerinin işveren tarafından yasaklanması işverenin yönetim hakkı kapsamında değerlendirebileceği bir husus olduğu kanaatindeyiz.
Dipnot :
————————————————————-
[1] Karar metni için bkz Alpay Hekimler, http://calismatoplum.org/sayi28/federal.pdf