İŞE İADE KARARI NETİCESİNDE HÜKMEDİLEN TAZMİNATLARIN VERGİSEL SONUÇLARI

4857 sayılı İş Kanunu ile getirilen en önemli yeniliklerden bir tanesi işe iade müessesesidir.  Kanunda yer alan şartlara uygun olarak fesih yapılmadığı takdirde; mahkeme feshin geçersizliğine karar verebilecek ve işçinin geçersiz fesih tarihinden itibaren mahkeme kararının kesinleştiği tarihe kadar çalıştırılmadığı en fazla dört aylık süreye ilişkin ücret ile işçinin işverence işe iade alınmaması halinde dört ile sekiz aylık ücreti arasında belirleyebileceği bir tazminata hükmedebilecektir.

Uygulamada işe iade kararı neticesinde ödenmesi gereken tazminatların gelir vergisine tabi olup olmadığı konusunda çeşitli tereddütler doğmuştur. Konunun boşta geçen süreye ilişkin dört aylık ücret ve işe iade alınmama halinde takdir edilen dört ile sekiz aylık ücret kapsamında ayrı ayrı incelenmesi yerinde olacaktır.

Sosyal Sigortalar Kanunun 4.3.2004 tarih ve 16-330 sayılı genelgesi uyarınca, dört aya kadar ücret işçinin giydirilmiş ücretidir ve ait oldukları aylara ilişkin olarak belgelendirilmesi, gelir ve damga vergisinin kesilmesi ve sigorta primlerinin yatırılması gerekmektedir.[1] Nitekim ilgili Genelge uyarınca işe iadeye ilişkin mahkeme  kararının;

– Temyiz edilmemesi durumunda kararın kesinleştiği,

-Temyiz edilmesi halinde Yargıtay onama ilamının işveren veya vekiline tebliğ edildiği,

-Yargıtay onama ilamı taraflara tebliğ edilmemiş/edilememiş ise Yargıtay onama ilamının kararı vermiş olan mahkemenin kalemine intikal ettiği,

Tarihi takip eden ayın sonuna kadar verilmesi ve belgelerde kayıtlı sigorta primlerinin aynı süre içerisinde ödenmesi halinde, idari para cezası ve gecikme zammı uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. Şu durumda işverence; dört aya kadar boşta geçen süreye ilişkin ücret üzerinden gelir, damga vergisi kesintileri yapılacak ve yine dört aylık çalıştırılmayan süreye ilişkin sigorta primleri de ödenecektir.

Ancak dört ile sekiz arası işe başlatmama tazminatı vergisel sonuçları konusunda bir açıklık bulunmamaktadır.  Yargıtay’ın 9.10.2003 tarih ve 12544/16689 sayılı kararında iş güvencesi tazminatı miktarı belirlenirken davacı işçinin brüt ücreti üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, zira gelir ve damga vergisi yükümlüsünün davacı işçi olduğu sonucuna varılmıştır.  Aynı zamanda Ankara 1. Vergi Mahkemesi’nce verilen işe güvencesi tazminatının gelir vergisine tabi olmadığı yönündeki karar Bölge İdare Mahkemesince onanmıştır.[2]

Gelir Vergisi Kanunun 25. maddesinde hangi gelir kalemlerinin vergiden muaf olduğu belirtilmiştir. İlgili madde uyarınca; işe başlatmama tazminatına en yakın olarak değerlendirilebilecek muafiyet hali “Ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik  sebepleriyle verilen tazminatlar ve yapılan yardımlar” olarak düşünülebilirse de, söz konusu muafiyet sosyal güvenlik kuruluşunca özel yasaya dayanılarak yapılan ödemelere ilişkindir.[3] Bu itibarla işe başlatmama tazminatı yönünden kanun tarafından öngörülmüş herhangi bir muafiyet söz konusu değildir. Bu sebeple;  işe başlatmama tazminatı niteliği gereği GVK’na tabi bir ücret olduğundan ve bu konuda bir muafiyet de tanınmadığından, GVK md. 94 hükmü uyarınca işverenin işe başlatmama tazminatından gelir vergisi kesintisini yaparak beyan etmesi ve beyan ettiği tutarı da ödemesi yerinde olacaktır.

Netice itibariyle; SSK’nın ilgili genelgesi uyarınca dört aya kadar çalıştırılmayan süreye ilişkin ücret gelir ve damga vergisine tabi olacak ve ilgili aylara ilişki sigorta primlerinin işverence yatırılması gerekecektir. İşe başlatmama tazminatında ise, konu hakkında yasalarda düzenlemiş bir muafiyet bulunmadığından, gelir vergisi kesintisi yapılmaksızın işveren tarafından tazminatın işçiye ödenmesi halinde, işverenin vergisi sorumlusu olarak yükümlülüğü devam edebileceği kanaatindeyiz.

[1] Bkz.  Ekmekçi Ö. “Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının, İşe İade Alan Sigortalılar İçin Prim Belgelerinin Verilmesi ve Primlerin Ödenmesi Sürelerine İlişkin 04.03.2004 Tarih ve 16-330 Genelgesi Üzerine” Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, 2005/7, sh.967.

[2] Uçum M, Ekmekçi Ö. “İş Güvencesi Tazminatı Gelir Vergisine Tabi midir?” Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, 2006/9  sh.43.

[3] Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurul E. 1993/143 K. 1994/1 T. 14.01.1994. Karara ilişkin açıklamalar için bkz Uçum M, Ekmekçi Ö. “İş Güvencesi Tazminatı Gelir Vergisine Tabi midir?” Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, 2006/9  sh.45.